Toplam Talep Toplam Arz Analizi

Toplam Talep Nedir?

Ekonomide para ve mal piyasasını eşanlı dengede olduğu gelir düzeyi ve fiyat düzeyi bileşimlerinin geometrik yerine toplam talep eğrisi denir.  Toplam talep eğrisi ile bireysel talep ya da piyasa talebi arasında bir ilişki söz konusu değildir.

Toplam Talep
Toplam Talep

Toplam talep eğrisinin negatif eğimli olması 3 etkiyle açıklanır;

  1. Keynes Etkisi (Faiz Etkisi): Fiyatlar genel düzeyindeki düşüşün reel para arzını arttırırken LM eğrisini sağa kaydırmasıyla faiz oranının düşmesi ve yatırım harcamalarının artmasıyla gelir düzeyinin artması şeklinde ortaya çıkan etkidir.
  2. Pigou Etkisi (Servet- Reel Avans): Fiyatlar genel düzeyinin düşmesinin bireylerin sahip olduğu servetin değerini artmasına neden olmasıyla zenginleşen bireylerin ekonomide harcamalarını arttırıp, gelir düzeyinin artması şeklinde ortaya çıkan etkidir.
  3. Açık Ekonomi Etkisi: Fiyatlar genel düzeyindeki düşüşün reel para arzınıarttırıp faiz oranını düşürmesiyle ülkede yaşanacak sermaye çıkışlarının yerli paranın değerini azaltması bunun ihracatı arttırırken gelir düzeyini arttırması şeklinde ortaya çıkan etkidir.

Toplam Talep Eğrisinin Eğimi

Toplam talep eğrisinin yatıklaşması fiyatlar genel düzeyinde meydana gelecek değişmenin gelir düzeyi üzerinde yaratacağı etkinin artmasına neden olur. fiyatlar genel düzeyindeki düşüş daha yatık olan Toplam Talep eğrisinde daha büyük gelir artmasına neden olur.

Toplam Talep eğrisinin eğimi IS ve LM eğrilerinin eğimine bağlı olarak belirlenir. Buna göre

  • Çarpan değeri büyüdük.e ve yatırımların faize duyarlılığı arttıkça yani IS eğrisi yatıklaştıkça, Toplam Talep eğrisi yatıklaşır.
  • LM eğrisi dikleştikçe Toplam Talep eğrisi yatıklaşır.

Toplam Talep Eğrisinin Konumu

Toplam Talep eğrisinin konumu IS ve LM eğrilerinin konumuna bağlı olarak belirlenir. Ekonomide IS eğrisini sağa kaydıran her unsur. Toplam talep eğrisinde sağa kaymasına neden olur. Buna göre; IS eğrisini sağa kaydırırken AD eğrisini de sağa kaydırır.

Ekonomide fiyatlar genel düzeyi hariç LM eğrisini sağa kaydıran her unsur AD eğrisinin sağa kaymasına neden olur. Buna göre, para arzının artması ve para talebini azaltan her unsur LM eğrisinin sağa kaydırırken AD eğrisininde sağa kaymasına neden olur.

AD eğrisinin sağa kaymasına neden olan bir diğer unsur ekonomide yaşanacak olumlu talep şoklarıdır. Talep şoku, para ve maliye politikası dışında ekonomik birimlerinin davranışlarının ve beklentilerinin değişmesi ile oluşan şoklardır.

Toplam Arz (AS)

Değişik fiyat düzeyinde ekonomideki tüm firmaların üretip satmaya hazır oldukları mal miktarlarını gösteren eğriye AS denir. Kısa dönem AS eğrisi fiyatlar genel düzeyi ve gelir düzeyi arasındaki doğru yönlü ilişkiyi ifade edecek şekilde pozitif eğimlidir.

Toplam Arz Eğrisi
Toplam Arz Eğrisi

Toplam Arz Eğrisini sağa kaydıran nedenler;

  • Teknolojik gelişme ve verimlilik artışı
  • Üretimde kullanılan girdi maliyetlerinin azalması
  • Firmaların ekonomiye yönelik olumlu beklentileri
  • Üretim faktörleri miktarının artması
  • Olumlu hava koşulları
  • Olumlu arz şokları

AD-AS Modelindeki Denge ve Dengedeki Değişmeler

AS-AD Dengesi
AS-AD Dengesi
  • Genişletici para ve maliye politikası AD eğrisini sağa kaydırır. Daraltıcı para ve maliye politikası AD eğrisini sola kaydırır.
  • AS- AD analizinde uygulanan genişletici para ve maliye politikası etkileri arz eğrisinin şekline göre farklılık gösterecektir.
  • Arz eğrisinin pozitif eğimli olduğu durumda genişletici politikalar AD eğrisinin sağa kaydırırken gelir düzeyinin ve fiyatlar genel düzeyinin armasına neden olur.
  • Klasik AD eğrisinin geçerli olduğu durumda genişletici politika AD eğrisini sağa kaydırırken fiyatlar genel düzeyi artacak; ancak istihdam ve gelir düzeyi değişmeyecektir.
  • Keynesyen AS eğrisinin geçerli olduğu durumda AD eğrisi sağa kayarken fiyatlar genel düzeyi değişmeyecek; fakat istihdam ve gelir düzeyi artacaktır.

Makro iktisadi analizde kısa dönemde 3 farklı arz eğrisi söz konusudur (Keynesyen,Pozitif Eğimli Arz, Klasik). 3 eğrinin elde edilişi iş gücü piyasasına dayanmaktadır.

Klasik Toplam Arz Eğrisi

Klasik modele göre ekonomi her zaman tam istihdamdadır. Tam istihdamı ifade eden AS eğrisi kısa dönem bütüncül üretim fonksiyonundan elde edilir. Modele göre;

  • Ekonomik birimler rasyonel davranır.
  • fiyatlar ve ücretler esnektir.
  • Ekonomik birimler tam bilgi sahibidir.
  • Ekonomik birimler parasal aldanım içerisinde değillerdir.

Yani, bireyler nominal ücretleri değil reel ücretlerini dikkate alırlar.

Klasik Toplam Arz
Klasik Toplam Arz

Başlangıçta dengede olan ekonomi, P’de meydana gelecek artış reel ücreti düşürürken emek talebini arttıracaktır. Tam bilgi sahibi olan çalışanlarda reel ücret düşüşü karşısında emek arzlarını azaltacaklardır. ve emek piyasasında denge E2 noktasında sağlanırken istihdam düzeyi değişmemiş ancak nominal ücret düzeyi artmıştır. Fiyatlar genel düzeyinin düştüğü durumda da tersine çalışan bu mekanizma sonucu emek piyasasında denge E1 noktasında sağlanırken istihdam değişmemiş ancak ücret düzeyi düşmüştür.

Klasik modelde fiyat ve ücretlerin esnek olmasından hareketle ekonomide fiyatlar genel düzeyinde meydana gelecek bir değişiklik istihdam düzeyini ve buna bağlı olarak gelir düzeyini değiştirmemekte ve kısa dönem toplam arz eğrisi tam istihdam düzeyinde yatay eksene dik bir doğru şeklinde olmaktadır.

Klasik Emek Talebi

Klasik modelde emek talebi reel ücretlerin bir fonksiyonudur. Ld =f(w(-), P(+)) Reel ücretle emek talebi ters yönlü ilişki içerisindeyken fiyatlar genel düzeyinde doğru yönlü ilişki içerisindedir. Reel ücretin artması emek talebini azaltırken P’nin artması reel ücreti azaltıp emek talebini arttırır.

Klasik Emek Arzı

klasik modelde emek arzı reel ücretin bir fonksiyonudur. Ls= f(w(+),P(-)) emek arz edenler için emek arzı reel ücretle doğru yönlü, P ile ters yönlüdür. Reel ücretin artması emek arzını arttırırken fiyatlar genel düzeyinin arması reel ücreti düşürür “Emek Arzını” azaltır.

Keynesyen Toplam Arz Eğrisi

Keynesyen toplam arz eğrisinde emek piyasasından hareketle elde edilir; Ancak Keynes’e göre ekonomide fiyatlar ve ücretler esnek değildir. Aksine işçilerle imzalanan sözleşmeler gereği ücret yapışkanlığı söz konusudur.

Keynesyen Emek Talebi

Keynesyen Modelde emek talebi reel ücretin bir fonksiyonudur. LD=f(w(-), P(+)). Keynes’e göre emek arzı nominal ücretin bir fonksiyonudur. Nominal ücretler sözleşmelerle belirlenmektedir. Yani, çalışanlar belirli bir süre çalışma koşulu altında aynı nominal ücreti alırlar.

Keynesyen Emek Arzı -LD= f(w(∞),P(0))

Nominal ücretle çalışma kararı alan işçiler için fiyatlar genel düzeyindeki değişmelere vereceği tepkiler 0’dır. Ancak çalışanlar, nominal ücret düzeyine karşı sonsuz duyarlıdır.

Keynesyen Toplam Arz Eğrisi
Keynesyen Toplam Arz Eğrisi

Pozitif Eğimli Toplam Arz Teorileri

1. İşçi Yanılma Modeli (F. Friedman-Monoteristler)

Modele göre firmalar ürettikleri malların fiyatları ve fiyatlar genel düzeyi hakkında tam bilgi sahibiyken çalışanlar fiyatlar genel düzeyi hakkında tam bilgi sahibi değillerdir. Bu durumda reel ücreti dikkate alarak çalışma kararı alan işçiler fiyatlar genel düzeyini tahmin ederler. Buna göre emek arzı beklenen reel ücretin bir fonksiyonu olur.

Modele göre emek arzı gerçekleşen reel ücret ile işçilerin fiyat bekleyişlerindeki yanılgının çarpımına eşittir. Ekonomide gerçekleşen fiyat düzeyinin beklenen fiyat düzeyinden büyük olduğu durumda, firmalar nominal ücretleri arttırırken fiyat düzeyi konusunda eksik bilgi sahibi olan işçiler nominal ücret artışını reel ücret artışı gibi algılayarak emek arzlarını arttırırlar. Buna göre ekonomide fiyatlar genel düzeyindeki artış işçi yanılma modeli gereği emek arzını ve istihdamı arttırırken gelir düzeyi artacak ve kısa dönem arz eğrisi pozitif eğimli olacaktır.

2. Firma Yanılma Modeli (R. Lucas- Yeni Klasikler)

Modele göre firmalar ekonomideki tüm fiyatlar yerine kendi ürettikleri malın fiyatı hakkıında daha fazla bilgi sahibidir. Buna göre firmalar ekonomide fiyatlar genel düzeyi hakkında belli bir gerçekleşme beklentisine sahiptirler. Firmaların fiyat bekleyişleri veri iken ekonomide gerçekleşen fiyat düzeyini beklenen fiyat düzeyinden büyük olduğu durumda, kendi ürettiği malın fiyatınında artacağını düşünen firmalar, emek taleplerini arttırırken istihdam ve çıktı düzeyi artar ve buna bağlı olarak gelir düzeyi artar.

Y= Yn+ α (P-Pe)

Y: Fiili Gelir

Yn: Tam istihdam Gelir Düzeyi

P: Gerçekleşen Fiyat Düzeyi

Pe: Beklenen Fiyat Düzeyi

P=P⇒ Y=Yn  ⇒Tam İstihdam

P>P⇒ Y>Yn ⇒ Aşırı İstihdam

P<P⇒ Y<Y⇒ Eksik İstihdam

3. Yapışkan Ücret Modeli (S. Fischer)

Modelde sözleşmeler tarafından belirlenen ücret düzeyinin kısa dönemde yapışkan olduğu kabul edilir. Yeni sözleşme dönemlerine firmalar ve işçiler fiyatlar genel düzeyi arttığında tahminde bulunurlar. Buradan hareketle firmalar ve işçiler hedefledikleri reel ücrete ulaşmak isterler.

Ekonomide gerçekleşen fiyat düzeyinin beklenen fiyat düzeyinden daha büyük olduğu durumda firmanın hedeflediği reel ücret düşerken firmaların emek talebi artar. Artan emek talebi istihdamı arttırıp işsizliği azaltırken ekonomide gelir düzeyinin armasına ve kısa dönem arz eğrisinin pozitif eğimli olmasına neden olur.

Ücret Yapışkanlığının Nedenleri

  1. Etkin Ücret Teorisi: Teoriye göre iş gücünün verimliliğinin ücret düzeyinden etkilendiği kabul edilir. Buna göre; ekonomide Toplam Talep azalsa bile firmalar verimliliğin azalmaması için ücret düzeyini düşürmeyecektir. Modele göre ücret düzeyi emek piyasası denge ücret düzeyinden daha yüksek belirleneceği için işsizliğe neden olur.
  2. Liste ve Katalog veya Menü Maliyetleri: Ekonomide fiyat artışlarının hepsini liste ve kataloglarında göstermezler; çünkü bu fazladan bir maliyet yükler.
  3. Uzun Dönemli Sözleşmeler: Günümüzde işveren ve işçiler arasındaki çalışma koşulları nominal ücret düzeyinde belirlenen sözleşmeler doğrultusunda şekillenmekte ve ücret yapışkanlığına neden olmaktadır.
  4. İçerdekiler- Dışardakiler Modeli: iş gücü piyasasında mevcut çalışan işçilerin yaptığı işi çok daha düşük ücretle yapmaya hazır olan işçiler olsa bile firmalar mevcut işçilerine daha yüksek ücret ödeme eğilimindedir.
  5. Koordinasyon  Yetersizliği ve Fiyatların Karışık Ayarlanması: Toplam talebin azaldığı dönemlerde firmalar arasındaki koordinasyon yetersizliği ve birbirinden bağımsız hareket eden firmaların varlığı nedeniyle, fiyatlar genel düzeyinin değişmesi karşısında ücret düzeyinde eşanlı dengeler söz konusu olmaz.

Toplam Arz Eğrisi Modelleri

Klasik ve Keynesyen Model yukarıda anlatıldığı için Bu başlık altında anlatılmayacaktır.

1. Monoteristler (Parasalcı İktisat- Friedman)

Modelin Varsayımları;

  • İşçi yanılma modeli gereği kısa dönem arz eğrisi pozitif eğimlidir.
  • Fiyatlar ve ücretler esnektir. yani piyasalar kendiliğinden temizlenir.
  • Ekonomik birimler adaptif yani uyarlayıcı beklentilere sahiptirler.

Uyarlayıcı Beklentiler

Ekonomik birimlerin özellikle fiyatlar genel düzeyi hakkındaki bekleyişlerini geçmişteki verilere ve deneyimlerine bağlı olarak belirlediğini ifade eder. Monoterist modelde kısa dönemde uygulanan genişletici politikaların gelir düzeyine etkisi ne klasik modeldeki gibi “0”dır. Ne de Keynesyen modeldeki gibi tam istihdam gelir düzeyine kadar olumlu etki yaratır. Parasal modelde başlangıçta dengede olan ekonomide  uygulanacak genişletici politikalar kısa dönemde Toplam Talep eğrisini sağa kaydırıp  gelir düzeyini ve fiyatlar genel düzeyini arttırır.

Modelde uyarlayıcı beklentiler varsayımı geçerli olması nedeniyle çalışanlar fiyatlar genel düzeyindeki bu değişime 1 dönem sonra uyum sağlarken reel ücretlerdeki artış emek talebini azaltıp Toplam Arz eğrisini sola kaydırır. Moneterist modelde kısa dönemde uygulanan politikalar gelir düzeyi ve fiyat  düzeyi üzerinde etkiliyken uzun dönemde sadece fiyatlar genel düzeyi üzerinde etkilidir.

Moneteristlere göre ekonomide konjonktür dalgalanmalarına neden olarak temel unsur; para arzındaki değişmelerdir. Moneteristlere göre ekonomideki büyüme oranı karşısında para arzında belli bir oranda büyümesi gerektiği savunulur.

2. Yeni Klasik İktisat (J. Math, R. Lucas, R. Barro, T. Sergent)

Varsayımları;

  • Firma yanılma modeli gereği kısa dönem arz eğrisi pozitif eğimlidir.
  • Fiyatlar ve ücretler esnektir. Yani piyasalar kendiliğinden temizlenir.
  • Ekonomik birimler rasyonel beklentilere sahiptir. (J. Muth)

Rasyonel Beklentiler (J. Muth)

ekonomik birimler fiyatlar genel düzeyinin gelecekteki değerini belirlerken sadece geçmişteki verilerden değil ilan edilen politikalar dahil cari dönemdeki tüm bilgilerden yararlanarak tahminde bulunurlar. Buna göre; beklenmedik bir gelişme olmadığı sürece ekonomik birimler fiyat düzeyini doğru ve tam olarak tahmin ederler.

Modelde uygulanacak genişletici politikalar AD eğrisini sağa kaydırrıken ekonomik birimleri rasyonel beklentilere ahip olduğu varsayımından harketle Toplam Arz eğrisi sola kayacak ve gelir düzeyi değişmezken fiyatlar genel düzeyi artacaktır.  Modelde önceden ilan edilen politikaların gelir düzeyi üzerinde hiç bir etkisi yoktur. Bu olgu Lucas tarafından politika etkinsizliği olarak ifade edilir. Lucas’a göre ekonomide en iyi politika politikasızlıktır.

Lucas’a göre politika yapıcıların uygulanan politikaların sonuçlarını tahmin ederken bireylerin beklentilerini değiştirmeyeceğini varsaymaları “Lucas Kritiği” olarak adlandırılır.

Yeni klasik modelde önceden ilan edilen politikaların gelir düzeyi üzerinde hiç bir etkisi yokken ilan edilmeyen habersiz uygulanan genişletici politikalar kısa dönemde ekonomide gelir düzeyi üzerinde etkili olacaktır. buna göre ekonomide konjonktür dalgalanmasına neden olacak temel unsur ilan edilmemiş politikalardır. 

3. Yeni Keynesyen Model (S. Fisher, J. Taylor, G. Mankiw, J Stiglitz)

Varsayımları;

  • Yapışkan ücret modeli gereği kısa dönem arz eğrisi pozitif eğimlidir.
  • Fiyatlar ve ücretler esnek değildir. Ekonomi kendiliğinden temizlenmez.
  • Ekonomik birimler rasyonel beklentilere sahiptir.

Modelde kısa dönemde uygulanacak para ve maliye politikaları çalışanları imzaladıkları sözleşmeler gereği ücretlerin yapışkan olması nedeniyle ekonomide gelir düzeyi üzerinde etkili olacaktır. şekilde görüldüğü gibi başlangıçta dengede olan ekonomi AD’nin sola kayması kısa dönemde fiyatlar genel düzeyi ve gelir düzeyinin azalmasına neden olmuştur. Ekonomik birimlerin rasyonel beklentiye sahip olması kısa dönemde etkili olan politikaların, uzun dönemde etkisiz olmasına ve uzun dönem arz eğrisinin tam istihdam düzeyinde yatay eksene dik olmasına neden olur.

Ücret yapışkanlığı nedeniyle yeni Keynesyen modelde ilan edilen ve edilmeyen tüm politikalar kısa dönemde gelir düzeyi üzerinde etkilidir. Modelde konjonktür dalgalanmalarına sebep olan temel unsur, ekonomideki talep şoklarıdır.

4. Reel İktisadi Dalgalanmalar Modeli (C. Plosser, R. Prescott, F. Kydland)

Yeni klasik iktisat modeli varsayımları üzerine inşa edilen model, yani yeni klasiklerden ayrılan yönü kısa dönemde yaşanan konjonktür dalgalanmalarıdır. Yeni klasik modelde ilan edilmeyen para ve maliye politikaları, kısa dönemde gelir düzeyi üzerinde etkiliyken reel iktisadi dalgalar modelinde kısa dönemde konjonktür dalgalanmasına sebep olan temel unsur üretim teknolojisinde ve verimlilikte meydana gelen şoklardır.

Toplam Talep ve Toplam Arz Enflasyonu

Uygulanan genişletici para politikasıyla Toplam Talep sürekli sağa kayması durumunda oluşan enflasyona talep enflasyonu denir. Ekonomide girdi maliyetlerinin sürekli artmasıyla Toplam Arz Eğrisinin sola kayması sonucu oluşan enflasyona Maliyet Enflasyonu denir.

Tarama Soruları

1. Aşağıdakilerden hangisi toplam talep eğrisi ile piyasa talep eğrileri arasındaki ilişkiyi açıklar?

A) Aralarında bir ilişki yoktur.
B) Toplam talep eğrisi, piyasa talep eğrilerinin ağırlıklı ortalamasıdır.
C) Toplam talep eğrisi, gelir miktarı değiştirilerek piyasa talep eğrilerinin kaydırılmasıyla elde edilir.
D)Toplam talep eğrisi, piyasa talep eğrilerinin dikey toplamıdır.
E)Toplam talep eğrisi, piyasa talep eğrilerinin yatay toplamıdır.

Cevap A

Piyasa talebi, çeşitli fiyatlardan satın alınmak miktarı ifade eder ve mikro iktisata ait bir analizdir.

Toplam talep eğrisi ise, fiyatlar genel düzeyi ile reel milli gelir arasındaki ilişkiyi yansıtır ve makro ekonomiye ait bir kavramdır.

2. Aşağıdaki ifadelerden hangisi toplam talep eğrisinin negatif eğimli olmasıyla ilgili doğru bir ifadedir?

A) Fiyatlar genel düzeyi artıkça paranın reel değeri azalır, faiz oranı artar ve yatırım harcamaları azalır.
B) Fiyatlar genel düzeyi arttıkça paranın reel değeri azalır, faiz oranı düşer ve yatırım harcamaları azalır.
C) Fiyatlar genel düzeyi arttıkça para talebi artar, faiz oranı düşer ve tüketim harcamaları azalır.
D) Fiyatlar genel düzeyi arttıkça faiz oranı düşer, yatırım harcamaları artar.
E) Fiyatlar genel düzeyi arttıkça faiz oranı düşer, tüketim harcamaları azalır.

Cevap A

Yukarıdaki toplam talep grafiğinde y ekseninde bulunun fiyatlar genel seviyesinin artması durumunda paranın reel değerinin azalması, faiz oranının artması ve yatırım harcamalarının azalması eğrinin negatif olmasına sebep olur.

3.Yüksek Fiyatlar aşağıdaki hangisi yoluyla toplam talep eğrisinin aşağı doğru eğimini belirler?

A) İş gücüne katılım oranını etkileyip potansiyel GSMH düzeyini küçülterek
B) İşsizliğin artırıp tüketimi azaltarak
C) Faiz oranlarının artmasına yol açıp yatırımları azaltarak
D) İş gücüne katılım oranını etkileyip tüketim harcamalarını azaltarak
E) Ücretlerde bir artış yaratıp tüketimi reel olarak azaltarak

Cevap C

Toplam talep eğrisinin negatif olmasının nedeni yüksek fiyatların faiz oranlarının artmasına yol açıp yatırımları azaltmasıdır.

4. Aşağıdakilerden hangisi Toplam talep eğrisinin eğimini belirleyen unsurlardan değildir?

A) Yatırımların hasıla düzeyine duyarlılığı
B) Para talebinin faiz haddine duyarlılığı
C) Para talebinin hasıla düzeyine duyarlılığı
D) Yatırımların faiz haddine duyarlılığı

Cevap A

5. Toplam talep eğrisindeki bir artış toplam talep eğrisini nasıl etkiler?

A) Eğrinin eğimi artar
B) Eğrinin eğimi azalır
C) Eğrinin eğimi değişmez, ancak bir bütün olarak sağa kayar
D)Eğrinin eğimi değişmez, ancak bir bütün olarak sola kayar
E) Hem eğrinin eğimi değişir hem de bir bütün olarak sola kayar

Cevap C

Toplam talep eğrisini sağa ve sola kaydıran nedenler;

  • Devlet harcamalarındaki değişmeler
  • Yatırım harcamalarındaki değişmeler
  • Tüketim harcamalarındaki değişmeler
  • İhracat ve ithalat farkı değişmeleri

Yukarıdaki maddelerin olumlu olması sağa kaydırırken; olumsuz olması sola kaydırır. Eğrinin sağa veya sola kaymasına ise talep şoku denir.

6. Aşağıdakilerden hangisi toplam talep eğrisi üzerinde bir değişikliğe neden olur?

A) Nominal GSYİH’deki değişme
B) Para arzındaki değişme
C) Hükümet harcamalarındaki değişme
D) Fiyatlar genel düzeyindeki değişme
E) Nominal faiz oranındaki değişme

Cevap D

Fiyatlar genel düzeyindeki değişme eğri üzerinde değişmeye sebep olmaktadır.

7. Kısa dönem toplam arz eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Daha yüksek üretim düzeylerinde girdilerin daha pahalı hale gelmesi
B) Daha yüksek üretim düzeylerinde girdilerin daha ucuz hale gelmesi
C) Daha yüksek üretim düzeylerinde birim maliyetlerinde de daha yüksek olması
D) Daha yüksek üretim düzeylerinde birim maliyetlerin daha düşük olması
E) Daha yüksek üretim düzeylerinde girdi kullanımının artması

Cevap C

Kısa dönemde üretimin artması, azalan verimler ve aşırı kapasite sebebiyle, maliyetlerin artmasına sebep olmaktadır.

8. Klasiklere göre devlet harcamasının artması aşağıdakilerden hangisine neden olur?

A) Fiyatların artması
B) Yatırımların artması
C) İthalatın artması
D)Toplam arzın düşmesine
E) İhracatın artmasına

Cevap A

Klasiklere göre kamu harcamalarının artması toplam talebin artmasına neden olurken, milli gelir reel olarak değil parasal olarak artmaktadır.

9. Aşağıdakilerden hangisi tam istihdamla ilgili doğru bilgidir?

A) Verimlilik düşer, fiyatlar düşer
B) Üretim artacağı için fiyatlar düşer
C)Tam istihdamdan sonra reel hasıla artar, fiyatlar artar
D)Tam istihdamdan sonra reel hasıla artmaz, fiyatlar artar

Cevap D

Tam istihdamdan sonra toplam talebi arttırmak hasılayı ve fiyatlar genel düzeyini arttırmaktadır.

10. Tam istihdam seviyesine olan bir ekonomide toplam talep azalması durumunda aşağıdakilerden hangisi oluşur?

A) İşsizlik ve fiyatlarda herhangi bir değişiklik olmaz
B)İşsizlik ve fiyatlar artar
C)İşsizlik artar, fiyatlar azalır.
D) İşsizlik artar, fiyatlar değişmez

Cevap D

Toplam talep eğrisi sola kayar; fiyatlar düşer, işsizlik artar.

11. Toplam talep eğrisinin dikey olduğu durumda aşağıdakilerden hangisi çıktı miktarını değiştirir?

A)Hem para hem de maliye politikası değişiklikleri
B)Sadece para politikası değişiklikleri
C)Sadece maliye politikası değişiklikleri
D) Sermaye, emek veya teknolojideki değişiklik
E) Toplam talepteki değişiklikler

Cevap D

Dikey eksene paralel arz eğrisi tam istihdamı ifade etmektedir. Tam istihdam durumunda çıktıyı arttırabilmenin yolları;

  • Emeğin verimliliğinin artması
  • İşgücü miktarının artması
  • Teknolojik gelişme

12. Aşağıdaki durumların hangisinde, denge durumunda olan bir ekonomide hem resesyon hem de enflasyon ortaya çıkar?

A)Toplam talep eğrisi sola kayarsa
B)Toplam talep eğrisi sağa kayarsa
C)Toplam arz eğrisi sola kayarsa
D)Toplam talep eğrisinin eğimi azalırken toplam arz eğirisi sağa kayarsa
E)Toplam talep eğrisi sola kayarken toplam arz eğrisi sağa kayarsa

Cevap C

Hem resesyon hem de enflasyonun ortaya çıkması durumu stagflasyon ile ifade edilir. Denge durumunda Toplam arz eğrisinin sola kayması hem fiyatları yükseltecek hem de üretimi düşürecektir.

13.Merkez Bankasının piyasadan hisse senedi ve tahvil satın alınmasının, toplam talep eğrisinde meydana getireceği değişiklik aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A)Para arzı artacağı için toplam talep eğrisi sola kayar
B)Para arzı artacağı için toplam talep eğrisi sağa kayar
C)Para arzı azalacağı için toplam talep eğrisi sağa kayar
D)Para arzı azalacağı için toplam talep eğrisi sola kayar

Cevap C

14. Aşağıdakilerden hangisi toplam talep eğrisini sola kaydırır?

A)Para arzındaki azalış
B)Vergilerdeki azalış
C)Kamu harcamalarındaki artış
D)Fiyatlar genel düzeyindeki artış
E)Toplam harcamalardaki artış

Cevap A

15.Aşağıdakilerden hangisi hem işsizlik hem de enflasyonun birlikte görülme durumunu ifade eder?

A)Depresyon
B)Devalüasyon
C)Durgunluk
D)Stagflasyon

Cevap D

16. Aşağıdakilerden hangisinde gerçekleşen artış toplam talebi azaltıcı etki yapar?

A) Reel para arzının arttırılması
B) Para talebinin artması
C)Faiz oranının artması
D)Vergi oranlarının artırılması
E)Hükumet harcamalarındaki artışın yarattığı dışlama etkisi

Cevap A

17.Petrol fiyatlarındaki azalma toplam talep ve toplam arz eğrileri üzerinde nasıl bir etkiye sebep olur?

A)Toplam arz eğrisi sola kayar
B)Toplam arz eğrisi sağa kayar
C) Toplam talep eğrisi sağa kayar
D)Toplam talep eğrisi sola kayar
E) Eğriler değişmez, yalnızca eğriler üzerinde bir hareket olur

Cevap B

7 Yorumlar

  1. Merhaba size bir sey sormak istiyorumda mailinize nerden bulabilirim?

  2. Teknoji,nufus artisi,beklentiler sabitken verimlilik artışı toplam arzi artırır mi ?
    Bunu 4 lu panelde aciklayabilirmiyiz

  3. Bilginize sağlık çok bilgili olmuş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir