5018 sayılı KMYKK’ya göre kamu maliyesi gelirlerin toplanması,harcamaların yapılması, açıkların finansmanı, kamunun varlık ve borçları ile diğer yükümlülüklerinin yönetimi kapsar.
Kamu Maliyesine İlişkin Yaklaşımlar
Geleneksel Yaklaşımlar;
- Kurumsal Yaklaşım; Devlet faaliyetleri hukuki ve idari açıdan ele alınır.
- Yapısal yaklaşım; Mikro bazda ekonomik verimlilik üzerinde yoğunlaşır.
- Değişim yaklaşımı; Optimal nokta devletin gelir ve giderlerinin eşit olduğu noktadır. Aynı zamanda burada elde edilen marjinal sosyal faydanın, vergilerin neden olduğu marjinal sosyal maliyete eşit olduğu noktaya kadar genişleyebilir.
- Refah yaklaşımı, Toplumun refahına odaklanmıştır.
- Gelir yaklaşımı, devlet faaliyetlerinin milli gelir üzerindeki faaliyetlerini incelemektedir.
Modern yaklaşımlar;
- Hukuki Yaklaşım; Kamuya anayasa ile yüklenmiş görvlerinfinansmanı konusuna odaklanır.
- İktisadi Yaklaşım; Ekonomiyi makro ölçekte incelemektedir. Büyüme, kalkınma, gelir dağılımında adalet gibi konulara odaklanır.
Tarihsel Süreç
Klasik İktisadi Düşünce- A.Smith, Ricardo, Mill, Say
- Tam rekabet piyasası koşulları geçerlidir.
- Tam istihdamda denge sağlanmaktadır.
- Devlet müdahalesine karşıdır.
- Devlet tarafsızdır.
- Devlet sadece tam kamusal mal ve hizmet sunmalıdır.
- Bütçe küçük ve denk olmalıdır.
- Görünmez el teoremine inanırlar
- Tek gelir vergidir ve tarafsız olmalıdır.
- Arz yanlı iktisattır.
- Klasik dikotomi anlayışı vardır.
- Faizin temel fonksiyonunun yatırım- tasarruf eşitliğini sağlamak olduğu savunulmuştur.
Müdahaleci Maliye Yaklaşımı- Keynes, Robinson, Stackelberg
- Denge eksik istihdamda sağlanır.
- Eksik rekabet vardır.
- Devlet ekonomiye müdahale etmelidir.
- Talep yanlı iktisattır.
- Özel sektör verimli olduğu alanda çalışmalıdır.
- Borçlanma olağan bir kamu geliridir.
İktisadi Rasyonalite Yaklaşımı
Ekonomiye müdahalenin hangi durumlarda gerçekleşmesi gerektiğini araştırmışlardır. Üç farklı görüş
- Samuelson; Tam ve yarı-kamusal mal terimlerini literatüre sokmuştur. mal ve hizmetlerin üretimi için devlet müdahaleci olmalıdır.
- Brocher-Tabatoni; Develet ve özel kesim arasında maliyet karşılaştırması yapmışlardır. Devlet maliyetlerin düşük olduğu alanlarda piyasaya girmelidir.
- Chamberlin- Cournot; eksik rekabet olması durumunda devlet piyasaya müdahale etmelidir.
Musgrave yaklaşımı; Kaynak dağılımında etkimlik, gelir dağılımında adalet, ekonomide istikrarı sağlamak için devlet piyasaya müdahale etmelidir.
Anayasal İktisat
Buchanan ve G. Tullock tarafından “Oybirliği Matematiği- Anayasal Demokrasinin Mantıksal Temelleri” adlı eserle oluşan akımdır. Temel düşünce toplumsal kararlar almada kullanılacak belirli kuralların anayasal düzeydeki tartışmalardan elde edilebileceğidir.
Devletin keyfi müdahalelerinin ekonomiyi etkinlikten uzaklaştırdığı savunulmuştur. Politikası ve bürokratların mali yetkileri sınırlanmalıdır.
Kamu Kesiminde Üretilen Mal ve Hizmetler
Serbest Mallar; Üretim mülkiyetinin hiç kimseye ait olmadığı mal ve hizmetlere denir. Aşırı kullanımı devlet müdahalesi gerektirdiği için piyasa başarısızlığıdır.
- Doğada hazır bulunan mal ve hizmetlerdir
- Hiç kimse faydasından dışlanamaz.
- Fiyatlandırılamaz
- Piyasa konusu yapılamaz
- Rekabet edilemez
Kamusal Mallar; Üretim mülkiyeti devlete aittir. Üretim kararı siyasi kararlarla alınır. Finansmanında genellikle vergiler kullanılır. Vergi ödese de ödemese de herkes yararlanır. Problemi “Bedavacılık” sorunudur.
Yarı kamusal mallar; hem devlet hem de özel sektörle sunulmakla birlikte, bireysel faydayı toplumsal faydaya çeviren mallardır. Fiyatlandırılabilir. Sıkışıklık maliyeti en yüksek olandır. yarı kamusal faydadan bir birim fazla tüketimi toplumsal faydayı küçültür.
İstikrarsızlık; var olan risk ve belirsizlikte piyasanın başarısız olmasına neden olur.
Doğal tekeller; ölçeği büyüdükçe maliyetleri azalan üretim alanlarında devlet müdahaleci olmalıdır.
Erdemli-Erdemsiz Mallar; Toplumda belli bir kesime piyasa fiyatının çok altıda ya da ücretsiz olarak sunulan mal veya hizmetlerdir.gelir eksikliğinden kaynaklanır. Erdemsiz mallar; pozitif dışsallığı olan mallar ile üstesinden gelinir. Sigara bırakma hatları gibi. Devlet bu mallar müdahale etmezse tercih çarpıklığı doğar.
Kulüp mal ve Hizmetler; Toplumda belli bir zümreye sunulan mallardır. geliri üyelerinden alınır. faydası üyelerine yöneliktir. Üyelerin faydası topluma dönüktür.
Dışsallıklar; Dışsallıklar sonucu ortaya çıkan fayda ve maliyet öngörülmediğinden piyasa mekanizması dışında kalmaktadır.
Dışsallıklar
Bir üretim ya da tüketim faaliyetinin bir başka üretim ya da tüketim faaliyetini fiyat mekanizması dışında etkilemesidir. Dışsallık etki demektir. Sistemli olarak K. Wicksell bahsetmiştir.
- Dışsallık fiyatlandırılmaz ve pazarlanmaz.
- Olumlu ve olumsuz biçimde hem üretim hem de tüketim sürecinde ortaya çıkabilmektedir.
- Olumlu dışsallık; eksik üretim vardır Devlet müdahalesi gerekir. Olumsuz dışsallık fazla üretim anlamına gelmektedir.
- Piyasa başarısızlığıdır.
Dışsallıklarla Mücadele Yolları
Vergiler; Birim başına emisyon ya da kirlilik yaratan, ürün üzerine uygulanan spesifik esaslı vergilerdir.
Coase Teoremi; dışsallık tarafların bir araya gelerek pazarlık sürecini işletmesiyle sorun çözülür.
Hicks-Kaldor Modeli; Bireyler arası fayda karşılaştırılması yapılarak tazminat çözümü getirilmiştir.
Sübvansiyonlar; Olumlu dışsallık durumunda eksik üretim sorununu gidermek için kullanılır.
Kamu Kesiminde Optimum Üretim Modelleri
Lindahi Değişim Modeli
- Toplumda sadece iki tüketici tipi vardır
- Tek bir kamusal mal vardır
- Taleplerini açıklayan bireylerin taleplerin kesiştikleri noktada vergi paylaşılacak, kamu kesiminde gönüllü mübadele gerçekleştirilecek ve etkinlik düzeyi sağlanacaktır.
Bowen Kısmi Denge Analizi
- Yalnızca iki birey ve iki mal vardır.
- Gelir dağılımı veri kabul edilmiştir.
- Bireysel taleplerin toplamından toplam talebe ulaşılmış ve toplam talebin arzla çakıştığı noktada denge üretim miktarı belirlenmiştir.
- Yatay toplamlıdır.
- Toplumda yaşayan iki bireyin de taleplerini açıkladıkları varsayılmış; sahte talep eğrileri kullanılmıştır.
- Bireyler taleplerini dikey olarak toplanması ile toplam talebe ulaşılmış ve toplam arz ile toplam talebin çakıştığı noktada denge fiyat düzeyi tespit edilmiştir.
Samuelson- Genel Denge Analizi;
Bir birim kamu malı üretimi arttığında ne kadar özel maldan vazgeçildiği araştırılır. MRS=MC. Toplumda mal ve hizmetlerin üretiminin hem kamu kesimi hem de özel kesim aynı mal ve hizmet üretimini gerçekleştirebilir. 1 birim fazla fayda elde etmek adına özel kesimin sunmuş olduğu hizmetten vazgeçme derecesi ile ilgili bir modeldir. Bireyin tek tek MRS toplamları MC’ye eşitlendiğinde optimum üretim gerçekleşir.
Demokrasi Modelleri
Buchanan ve Tullock; Siyasi karar alma süreci içinde ortaya çıkan karar alma maliyeti ve katlanma maliyeti üzerinde durmuş ve her iki maliyetin de en aza indirilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Wicksell ve Buchanan; Kural olarak oy birliğinden yana olmakla birlikte uygulamada bunun mümkün olmadığını, en azından nitelikli çoğunluklara karar alınması gerektiğini savunmuşlardır.
D.Black; Tüm bireysel tercihler tek zirve çıkacak şekilde sıralandığında çoğunluk oylamasının, her zaman gruptaki ortanca seçmenin tercihine karşılık geleceğini ifade etmiştir.
Arrow; ideal bir politik karar alma mekanizmasının sahip olması gereken bütün özellikleri taşıyan bir sistem mevcut değildir. Buna “imkansızlık teoremi” denir.
Romer ve Rosenthal: Bürokratların seçmenleri, belirli bir kurumsal yapı içinde tercih ettikleri düzeyden daha yükseğini tercih etmeye ikna edebileceklerini ileri sürmüşlerdir.
Anthony Downs; Öncü temsili demokrasi modelinin kurucusu olan Downs’a göre oy maksimizasyonu peşinde koşan siyasilerin, seçmenlere parasal çıkarlar sunmaları kamu harcamalarını arttıracaktır.
Tiebout-Ayağıyla Oy Vermek; bir yerel yöneticinin sunmuş olduğu hizmetlerden memnun kalmayan birinin hizmet almak amacıyla başka bir yerel yönetim birimine göç etmesidir.
Hobbes-Leviathan Modeli; Ülkenin aşırı kamu harcamaları kamu açıklarına sebebiyet verir. siyasetçiler ve bürokratlar bu açığı kapatmak adına vergileri temel bir araç olarak kullanırlar. Vergilerin artması kamu harcamalarını daha da arttırarak aşırı büyümüş bir kamu kesimine neden olur ve devlet bir “leviathan” gibi kendi ağırlığı altında ezilir.
Social